ESMÂ-ÛL HÜSNÂ
Bilindiği gibi Allah’ın (C.C.) güzel isimleri Esma-ül Hüsna olarak adlandırılır. Bu konu Kur’ân-ı Kerîm’de çeşitli ayetlerle belirtilmiştir. Allah, (C.C.) yüce zatını bizlere tanıtırken ayetlerinde şöyle buyurmaktadır:
“O yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah’tır. En güzel isimler ( Esma-ül Hüsna ) O’na mahsustur.”
“De ki ister Allah diye, ister Rahman diye Dua edin. Çünkü en güzel isimler O’na mahsustur.”
“Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler onundur.” Güvenilir hadis kitaplarında:
“Şüphesiz Allah’ın (C.C.) 99 ismi vardır, kim bunları ezberleyip manasını düşünerek sonuna kadar sayarsa cennete girer.”
Allah’ın 99 ismi olduğunu anlıyoruz. Allah’ın (C.C.) isimlerinin her birinin sözlük anlamı vardır. Bu isimler Allah’ın (C.C.) kudretinin değişik şekillerde tecellilerinin isimleridir. Müslümanlar Allah’tan (C.C.) bir dilekte bulunacakları zaman veya duâ edecekleri zaman genellikle Allah’ın (C.C.) isimlerinden bazıları ile dilekte bulunurlar ve duâ ederler.
Örneğin bol rızık istemek için O’nun Rezzak olduğunu, günahlarını affetmesini diledikleri zaman O’nun Rahim, Gafur ve Afuv olduğunu vurgularlar; çok bunaldıklarında O’nun Vasi‘ ismiyle kendilerine ferahlık vermesini isterler. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Sözlük anlamları dışında Esma-ül Hüsna’nın her birinin ayrı bir özelliği vardır. Bazı dileklerin ve istenilen şeylerin yerine gelmesi, Duaların kabul edilmesi için, ya da bazı sıkıntıların gitmesi, hastalıkların geçmesi ve buna benzer hususlar için Allah’ın (C.C.) bazı isimlerinin belli miktarlarda zikredilmesi gerekir. İşte buna Esma-ül Hüsna’nın Havassı ( derinlikleri, özellikleri ) denir. Esmaları kurallarına göre yaptıktan sonra o Esmayı saatinde ve gününde sayısınca okursanız Allah’ın (C.C.) izni ile başarı kaçınılmazdır.
GÜNEŞ | Allah, Er Rahmanu, Er Rahimu, El Meliku, Es Selamu, El Haliku, El Bariu, El Basitu, Er Rafiu, El Muizzu, El Basiru, El Hakemu, El Adlu, El Gafuru, El Aliyyu, El Hafizu, El Mukitu, El Celilu, El Baisu, El Muhsi, El Hayyu, El Kadiru, El Muktediru, El Evvelu, El Vali, El Afuvvu, Zül Celalu vel İkram, El Ganiyyu, El Maniu, En Nuru, El Hadiu, El Bakiu, Er Reşidu, Es Saburu |
JÜPİTER | El Kuddüsu, El Müheyminu, El Mutekebbiru, El Kahharu, El Alimu, El Kabidu, Es Semiu, El Kebiru, El Mucibu, Es Şehidu, El Hamidu, El Mubdiu, El Kayyumu, Es Samedu, Et Tevvabu, El Muksitu, El Camiu, El Bediu |
VENÜS | El Muminu, El Gaffaru, El Vehhabu, Er Rezzaku, El Latifu, Es Şekuru, El Hasibu, El Kerimu, Er Rakibu, El Mecidu, El Vekilu, El Metinu, El Muhyi, El Macidu, El Berru, El Muğni, El Varisu |
MARS | El Azizu, El Cebbaru, El Muzillu, El Kavi, El Veliyyu, El Mumitu, El Vahidu, El Ehadu, El Ahiru, El Muntakimu, Ed Darru |
AY | El Musavviru, El Habiru, El Vasiu, El Hakimu, El Vedudu, El Batinu |
MERKÜR | El Fettahu, El Azimu, El Muidu, Er Raufu, Malik el Mülk |
SATÜRN | El Hafizu, El Halimu, El Vacidu, El Mukaddimu, El Muahhiru, Ez Zahiru, El Muteali, En Nuru |
ESMÂ | OKUMA SAYISI | ESMA’NIN ANLAMI | ESMA’NIN HAVAS’I |
ALLAH | 66 | O’nun zati ve özel ismidir. Her şeyin gerçek mabudu anlamındadır. Diğer isimleri, fiilleri, sıfatları ve tecellileri kendinde barındırır | Her türlü istek ve tüm duaların kabul olması. |
ER RAHMAN | 298 | Yarattığı bütün canlılara nimetler veren, bütün mahlûkatı rızıklandıran ve bunları Müslüman olsun kâfir olsun hiçbir mahlûkatından esirgemeyen | Dünyada ve ahirette Allah’ın sevgisini kazanmak. |
ER RAHIM | 258 | Kıyamet günü sadece Müslümanlara nimetler verecek sadece, onların günahlarını affedecek ve merhamet edecek | Maddî ve manevî rızka nail olmak |
EL MELÎK | 90 | Mülkün, her şeyin mutlak hakimi, bütün kainatın hükümdarı, gerçek sahibi ve sahip olduğu her şeyin üzerinde tüm tasarrufa sahip olan | Maddî ve manevî güçlü olmak, insanlara sözlerini anlatıp dinletebilmek, emir sahibi olmak. |
EL KUDDÛS | 170 | Bütün eksikliklerden arınmış, temiz hiç bir lekesi olmayan, bütün mahlukatını maddi ve manevi kirlerden arındıran, aynı zamanda bu tip beşeri sıfatlardan münezzeh, en Mukaddes olan | Maddî ve manevî her türlü temizlik, kalp temizliği, ruhî hastalıklardan iyileşmek. |
ES SELÂM | 131 | Kullarını her türlü tehlikelerden, korkulardan kurtaran, selamete, emniyete çıkaran ve kendisi her çeşit afetlerden, kederlerden ve bu tür beşeri olaylardan münezzeh olan | Korkulan her şeyden emin olmak ve esenliğe çıkmak. |
EL MÜ’MIN | 137 | Kalplerde iman nurunu yakan, onlardaki şüphe ve tereddütleri yok eden, kullarına iman veren, tüm korkularından emniyete kavuşturan | Güvende olma, güvenilir insan olmak, kötü hastalıklara düşmemek. |
EL MUHEYMÎN | 145 | Bütün yarattıklarını ilim ve kontrolü altında tutan, gören, gözetip koruyan, itaatkar kullarının sevaplarını eksiltmeden, mükafatlarını daima veren | İnsanlardan korunmak ve onların düşüncelerine akıl erdirebilmek. |
EL AZÎZ | 94 | Sonsuz izzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız , her şeye galip, en yüce ve en üstün olan | Düşmanlara galip gelmek. |
EL CEBBÂR | 206 | Azamet ve kudret sahibi, istediğini yapmaya muktedir olan, ulaşılmaz, azametli, kullarının eksikliklerini tamamlayan, ihtiyaçlarını karşılayan, işlerini düzelten ve bunları yapmakta çok güçlü olan | İstek ve arzuların olması, insanların ve cinlerin şerrinden emin olmak. |
EL MUTEKEBBÎR | 662 | Sonsuz büyüklük azamet sahibi, her şeyde büyüklüğünü gösteren ve yarattıklarıyla bunu ortaya koyan | İzzet, refah ve gerçek büyüklüğe erişmek, halk tarafından sevilmek. |
EL HALÎK | 731 | Yaratan, yoktan var eden, buna her an devam eden ve yaratmada eşi olmayan | İşlerde üzüntü ve sıkıntıdan kurtulmak, başarılı olmak |
EL BÂRÎ | 214 | Her şeyi kusursuz ve bir örneğe ihtiyaç duymadan birbirine uygun yaratan | İşte başarılı olmak, maddî ve manevî sıkıntılardan kurtulmak |
EL MUSAVVÎR | 336 | Şekil veren, tasvir eden, her şeye kendine has özellikler ve en güzel şekiller veren | Maksat ve meramına ulaşmak ve ifade etmek, en zor işleri başarmak ve bir işte uzmanlaşmak. |
EL GAFFÂR | 1281 | Kullarını affeden, mağfireti çok, kullarının günahlarını örten ve bağışlayan | Bağışlanmak ve günahlardan korunmak. |
EL KAHHÂR | 306 | Her şeye galip gelen, bütün düşmanlarını ve isyankarları kahredebilecek, herkese ve her şeye her istediğini yapacak güçte olan | Zalimlerin ve din düşmanlarının kahrından kurtulmak. |
EL VEHHÂB | 14 | Her türlü nimetleri karşılıksız veren, çok fazla ihsan eden ve çok bağışlayan | Sıkıntısız ve maddî açıdan rahat bir hayat sürmek. |
ER REZZÂK | 308 | Yarattıklarının rızkını yaratan, tekrar tekrar karşılıksız veren ve ihtiyaçlarını karşılayan | Bol rızıklı bir ömür geçirmek. |
EL FETTÂH | 489 | Kullarının her türlü maddi ve manevi sorunlardan kurtarmak için kapıları hikmetle açan | Maddî ve manevî hayır kapılarının açılması, ticarette başarıya ulaşmak. |
EL ALÎM | 150 | Gizli, açık her şeyi çok iyi ve hakkıyla bilen, ilmi ezeli ve ebedi olan | İlim zenginliği için. |
EL KÂBÎD | 903 | Ruhları kabzeden, İstediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan, dilediğine maddi ve manevi darlık veren | Zalimin zulmünden kurtulmak |
EL BÂSÎT | 72 | İstediğinin maddi ve manevi rızkını açan, genişleten, ferahlık veren | Rızkının genişlemesi ve bereketin artması. |
EL HÂFÎD | 1481 | Aşağıya indiren, alçaltan, değerlerini, derecelerini azaltan, zillete düşüren | Kötüden, kötülerden ve belalardan korunmak. |
EL RAFÎ’ | 351 | Yukarı kaldıran, değerleri ve dereceleri yükselten, şeref veren | İnsanlar içinde ve işinde yükselmek, tevazu sahibi olmak |
EL MÛÎZ | 117 | İzzet veren, yükselten, şereflendiren, aziz kılan | Fakir ve zelillikten kurtulmak |
EL MUZÎL | 770 | Alçaltan, zillete düşüren, zillet veren, hor ve hakir eden, adileştiren | Düşmanları zelil etmek. |
ES SEMÎ’ | 180 | İşitici, gizli açık her şeyi işiten, kullarının tüm Dualarını duyan | Duaların kabul olması. |
EL BASÎR | 302 112 |
Gören, gizli, açık her şeyi bütün incelikleriyle gören | Acziyetin kalkması, basiretli olmak |
EL HAKEM | 68 | Hükmedici, hüküm veren, hakkı yerine getiren, haklıyla haksızı kesin sınırlarla ayıran, bilgisi ve adaletiyle nihai hüküm veren | Haklı davasını kazanmak, insanlar arasında hak ile hüküm vermek |
EL ADL | 104 | Çok adaletli, herkese tam hakkını veren ve hak ile hükmeden | Adaletli olmak, haklı davayı kazanmak |
EL LATÎF | 129 | Lütfeden, kerem sahibi olan herkese her istediğini bol bol veren ve bunları karşılıksız yapan | Dileklerin olması, kısmet ve rızkın artması |
EL HABÎR | 812 | Gizli açık her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan | Hafıza ve idrakin genişlemesi |
EL HALÎM | 88 | Cezada aceleci olmayan, tövbe etmeleri için zaman tanıyan, kullarına karşı yumuşaklıkla muamele eden, hilim sahibi olan | Ahlâk güzelliği ve yumuşak huylu olmak, hiddet ve sinirin gitmesi |
EL AZÎM | 1020 | Sonsuz büyük, yüce, çok ileri, büyüklükte benzeri olmayan | Sözünün tesirli olması ve sözü dinlenir olmak |
EL GAFÛR | 1286 | Kullarının günahlarını çok bağışlayan, örten, perdeleyen affı, mağfireti çok | Günahların affı ve kötü ahlâktan korunmak |
ES SEKÛR | 526 | Kullarının şükürlerini kabul eden, az amele çok sevap veren | Talihin açıklığı, kendine verilen nimetlerin şükrünü eda etmek, bol rızık için |
EL ALÎYY | 110 | Yücelikte sonsuz, her şeyden üstün, her şeyiyle yüce olan | Zilletten kurtulmak, ilim, derecelerin artması |
EL KEBÎR | 232 | Mutlak büyük, büyüklüğüne eş olmayan, kemalinin ve büyüklüğünün sınırı olmayan | Maddî ve manevî büyüklük, hürmet sahibi olmak |
EL HAFÎZ | 998 | Her şeyi koruyan, gözeten, muhafaza eden, denetleyen ve belalardan koruyan | Nefsinin ve malının korunması |
EL MUKÎD | 550 | Bütün canlıların gerekli gıdasını, rızkını ve gereken tüm ihtiyaçlarını gerektiği kadar veren, muhafaza eden ve hiçbir ameli zayi etmeyen | Muhtaç olunan şeyi kazanmak ve rızık |
EL HASÎB | 80 | Kullarının hesabını görecek olan, onların hayatları boyunca yaptıklarını teferruatlarıyla bilen ve hesap görmek için yeterli olan | Herkese karşı açık alınlı olmak |
EL CELÎL | 73 5329 |
Ululuk, celalet ve büyüklük sahibi olan | Gerçek yüceliğe erişmek, zalim ve zorbayı zelil etmek |
EL KERÎM | 270 | Çok latif, iyilik, cömert ve ihsan sahibi ve bunları karşılıksız yapan | Bol rızık sahibi olmak, cömert olmak ve kolaylıklara nail olmak |
ER RAKÎB | 312 | Yarattıklarını her an takip eden gözeten ve onları kendi başlarına | Her işte Allah’ın koruması altında olmak, bunu hissetmek, hafızasının kuvvetlenmesi |
EL MÜCÎB | 55 3025 |
Kullarının kendisine yaptığı bütün Dua ve niyazlara karşılık veren | Duaların kabul olunması |
EL VASÎ’ | 137 | İlmi, rahmeti, lütfu, kudreti, af ve mağfireti sonsuz, tükenmeyen, geniş ve rahmeti her şeyi kuşatmış | Ömür uzunluğu, sıhhat ve rızık genişliği için |
EL HAKÎM | 78 6084 |
Bütün işlerinde hikmetli, mevcudatın hakikatına vakıf olan, hüküm sahibi, iş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan | İlim ve hikmet sahibi olmak, uzağı görmek, hikmetli iş yapmak |
EL VEDÛD | 20 400 |
Çok şefkatli, kendisine yönelen kullarını seven dostluğa ve sevilmeye tek layık olan | İnsanların sevgisini kazanmak |
EL MECÎD | 57 3249 |
Şanı büyük,şerefli, yüksek, hakimiyeti ikramı sonsuz ve her şeye galib olan | İzzet ve şerefin artması |
EL BÂÎS | 573 | Öldükten sonra dirilten ve insanlığa hidayet için Peygamberler gönderen | Kuvvetli irade ve alacaklarını almak |
ES SEHÎD | 319 | Her yerde, her zaman hazır olan, her şeyi gören, ondan hiçbir şey saklı olmayan ve hiçbir şeyi unutmayan, ilminden asla bir şey kaybolmayan, bütün şeyler ilminde hazır olan | Şehid olmak, heybetli olmak, halk arasında sevilmek |
EL HAKK | 108 | Hakkı ve hakikati otaya koyan onun varlığını koruyan,varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan, ibadete layık olan ve gerçek olan | Sağlam bir imana ve doğru bir ibadet hayatına sahip olmak, başladığı işin sonunun gelmesi. |
EL VEKÎL | 66 | Kendine tevekkül eden kullarının işlerini gören, onlara yardımcı olan ve her isteklerine vekalet eden | Allah’tan her türlü yardım görmek |
EL KAVÎ | 116 | Gücü ve kuvveti sonsuz, her şeye gücü yeten, kudretli ve güçlü | Kansızlık ve vücudun güçlü olması, zor işleri kolaylıkla halletmek |
EL METÎN | 500 | Çok sağlam, güçlü, kuvvetli, sarsılmaz ve kendisine güvenilen | Maddî ve manevî dayanıklı, sağlam ve iradeli olmak, hastalıklardan kurtulmak |
EL VELÎ | 46 2116 |
Müminlerin, sevdiği kullarının dostu olan | Her işte Allah’ın yardımını istemek |
EL HAMÎD | 62 3844 |
Çok övülen, çok şükredilen her varlığın kendi diliyle şükür ettiği ve şükür ve hamde tek layık olan | Kazancın genişlemesi, Allah’ı çokça hamd etmek için yardım istemek |
EL MUHSÎ | 148 | Sayan,yarattıklarının sayısını tek tek ve her yönüyle bilen | Zekânın kuvvetli olması |
EL MUBDÎ | 57 | Yarattıklarını ilk olarak maddesiz ve örneksiz olarak yaratan | Her işte muvaffak olmak, ummadığı yerden yardım gelmesi |
EL MUÎD | 124 | Yarattıklarını öldürdükten yok ettikten sonra tekrar dirilten | Elden kaçanı geri kazanmak |
EL MUHYÎ | 68 | Hayat verici, ilk yaradılışta, öldükten sonra yine diriltmede ve bütün aşamalarda hayat,sağlık ve yaşamak için gereken her şeyi veren | İşlerin başarılı olması, hastalıklardan kurtulmak |
EL MUMÎT | 490 | Yarattığı bütün canlıların ölümünü yaratan | Harama bakmamak, kötülüklerden vazgeçmek, devamlı ahireti hatırlamak |
EL HAY | 18 324 |
Ezeli ve ebedi olarak diri, canlı olan, zati hayat olarak tek, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten | Sözün tesirli olması, sözü dinlenir olmak |
EL HAYYUM | 156 | Gökleri, yeri ve her şeyi ayakta tutan, başlangıç, son gibi oluşlardan münezzeh, daima var olan | Bütün işlerde yardımı Allah’tan beklemek, isteklere nail olmak, rızkın devamlı olması |
EL VACÎD | 14 196 |
Vücuda getiren, zengin ve daima mevcud olan | Aradığını ve kaybettiğini bulmak |
EL MACÎD | 48 | Azametli ve şerefli, rahmeti, ihsanı ve keremi bol, lütuf ve cömertliği seven, şanı yüce, ulu | Kazancın bolluğu ve şerefli bir hayat sahibi olmak |
EL VAHÎD-EL EHAD | 19 3669 |
Kazancın bolluğu ve şerefli bir hayat sahibi olmak | Kalbin uyanıklığı, isteklerin olması |
ES SAMED | 134 | Herkesin kendisine muhtaç olduğu, kendisinin kimseye ihtiyacı olmayan, noksanlardan münezzeh | Hiç kimseye muhtaç olmamak |
EL KÂDÎR | 305 | İstediğine istediğini yapamaya gücü yeten, mutlak kudret sahibi | İstediğini yapmaya güç yetirmek |
EL MUKTEDÎR | 744 | Gücü her şeye yeten, yarattıkları üzerinde istediğini yapmaya gücü yeten | Her işte başarılı olmak |
EL MUKADDÎM | 184 | İstediğini maddi ve manevi alanda öne alan, şerefini arttıran | Daima yükselmek |
EL MUAHHÎR | 847 | İstediğini maddi ve manevi alanda arkada bırakan, cezaya müstehak olanların cezalarını da erteleyen | Kötü ve belalı birinin veya bir işin kendinden uzaklaşması |
EL EVVEL | 37 | Varlığının evveli, başlangıcı olmayan, her şeyden önce olan | Her hayır işinde birinci olmak |
AL AHÎR | 801 | Varlığının sonu olmayan, her şey yok olduktan sonrada varlığı devam edecek, ebedi olan | Ömrün uzun olması |
EZ ZAHÎR | 1106 | Görünen, varlığı bütün yarattıklarından anlaşılan, varlığından şüphe duyulmayan | Her meselenin zuhuru, açıklığı, gizli olmaması |
EL MUTEALÎ | 551 | Çok yüce, çok üstün olan, üstünlüğü bildiğimiz hiçbir şeyle ölçülemeyecek olan | İstediği makama gelmek ve yüceliğe ermek |
EL BÂTIN | 62 | Gizli, varlığı her şeyden gizli olan ama gizli olan her şeyi bilen buna rağmen varlığı kesinlikle yarattıklarıyla bilinen | Nefsi mutmain ve kalbi geniş olmak, iç rahatlığının artması |
EL VALÎ | 47 | Yarattıklarının her işini yürüten, kainattaki her şeye sahip, malik ve tasarruf hakkı kendisine ait olan, her şeyi idare eden | Sözünün tesirli olması, insanların kendini sevmesi |
EL BERR | 202 | Kullarına karşı çok şefkatli, lütufu, ihsanı, keremi, iyiliği ve bahşetmesi bol olan, kullarının kolaylığını ve rahatlığını isteyen | Her halukarda iyilik bulmak |
ET TEYYÂB | 409 | Tövbeleri kabul eden ve günahları bağışlayan | Tövbelerin kabul olması |
EL MÜNTEKÎM | 630 | Kullarının suçlarının karşılığını adaletiyle cezalandıracak, müstehak olduklarının karşılıklarını verecek olan, haksızlıklara uğramışların intikamlarını alacak olan | Zulüm ve fenalıklardan korunmak |
EL AFUVV | 156 | Çok bağışlayan, affı bol, kullarını her zaman affeden ve affedecek olan | Rızık bolluğu, kalp huzuru, affedilmek |
ER RAÛF | 287 | Kullarına çok şefkat, merhamet eden, onlara acıyan, onları esirgeyen ve lütufkar | Merhametinin artması, hiçbir varlıktan zarar görmemek |
MALÎKÜ’L-MÜLK | 212 | Mülkün gerçek, ebedi sahibi ve onun üzerinde tasarrufa sahip tek olan | Mal ve kazanca zarar gelmemesi, maddî ve manevî derecelerin artması |
ZÜ’L CELÂLÎ-VE’L ÎKRÂM | 1100 | Büyüklük, celal, azamet, şeref aynı zamanda lütuf ve kerem sahibi | İşlerin kolay ve âsân olması, insanların kendini sevmesi |
EL MUKSÎT | 209 | Adaletle hükmeden ve yaptıklarında her zaman bir uygunluk bir uyum bulunan, hakkı sahibine daima veren | Eşlerin arasını düzeltmek ve adaletli olmak |
EL CÂMÎ | 114 | İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan, bir araya getiren | Küsleri barıştırmak ve hayırların birleşip toplanması |
EL GANÎ | 1060 | Çok zengin, gerçek zenginliğin sahibi, başkasına ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ama her şey ve herkes ona muhtaç | Gerçek zenginlik, servet ve geniş rızık, insanlar tarafından sevilmek |
EL MUGNÎ | 1100 | İstediğini zengin eden, kullarının tüm ihtiyaçlarını gideren | Geçim genişliği, bol rızık ve zenginlik |
EL MANÎ’ | 161 | Olmasını istemediği şeyleri engelleyen | Kaza ve belalardan emin olmak |
ED DÂRR | 1001 | Elem ve zarar verici şeyleri yaratan hikmet gereği dilediğine bela ve zarar veren | Zararlı kişilerden emin olmak ve onları Allah’a havale etmek |
EN NAFÎ’ | 201 | Fayda ve yarar sağlayan şeyleri yaratan | Hastalıklardan korunmak, şifa bulmak, zararlardan uzak durmak |
EN NÛR | 256 | Nuru ışığı yaratan, istediği gönülleri iman nuruyla nurlandıran, alemleri aydınlatan | Doğruyu ve yanlışı görüp kalp nuruna sahip olmak |
EL HÂDÎ | 20 400 |
Hidayet yolunu, doğru yolu gösteren hidayete erdiren | Doğru yolu bulmak ve çocuklarının serkeş olmaması |
EL BEDÎ’ | 86 | Örneği ve benzeri olmayan, emsalsiz şeyler yaratan | Allah’ın yardımına nail olmak, maddî ve manevî güzellik için |
EL BÂKÎ | 113 | Varlığının sonu olmayan, ebedi olan | Ömrün uzunluğu ve sağlıklı olmak |
EL VÂRÎS | 707 | Bütün mülklerin, servetlerin gerçek sahibi, herkes olduktan sonra her şey onun olacak | Uzun ömür, bol mal, şeref ve rızık sahibi olmak |
ER RESÎT | 514 | Doğru ve hayırlı yolu gösteren, bütün işleri bir hikmete ve sebebe göre sonuçlandıran | Güzel ahlâk sahibi olmak, kötü alışkanlıklardan korunmak |
ES SABÛR | 298 | Çok sabırlı kullarını hemen cezalandırmayan onların tövbe etmelerinin bekleyen | Başladığı işi kolay bitirmek, sinirini yenmek ve sabırlı olmak |